Alucra adının kesin olarak nerden geldiği bilinmemektedir. Türk öncesi döneme ait olabileceği sanılmakta ise de bazı araştırmacılara göre Alucra adı, yörede çok bulunan aluç ağacından gelmiştir. Buraya ‘aluç bölgesi, aluç yeri’ denmiş ve daha sonra buraya yerleşenler aluç adını vermişler, aluç adı da Alucra olmuştur. Kafkaslarda Kıpçak Türklerinin ataları olan Kimmerlerin ve onların arkasından gelen İskitlerin buralara ne nispetle yayıldıkları ve ne gibi kuvvetlerle karşılaştıkları hakkında ayrıntılı ve yeterli bilgi yoktur. Persler, Anadolu’yu fethettikleri zaman bölgeyi de kendilerine bağlamışlardır. Bölge, daha sonra Pontus devletinin sınırları içinde kalmıştır. (M.Ö. 298–263). Abbasiler döneminde işgal edildiği bilinen bölge, sırasıyla Mengücek’ ler ve Trabzon Kommenes devirlerini yaşamıştır. Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın Otlukbeli Savaşı’nda Fatih Sultan Mehmet’e yenilmesinden sonra ( 11 Ağustos 1473) Osmanlı egemenliğine girmiştir. 1. Dünya Savaşı’nda 2. Kolordunun karargâhı Alucra’da Zihar(Çakmak) köyündeydi. Kolordu komutanı da tuğgeneral Fevzi Çakmak’tı. Alucra 16. yüzyılda Osmanlı idari teşkilatında Karahisar- ı Şarki Sancağına bağlı bir nahiye merkeziydi.1876 yılına kadar Mindaval ve Kovanta olarak iki nahiye olarak idare edilmiştir. Bu tarihten sonra Şebinkarahisar Mutasarrıflığı’na bağlı ilçe olmuştur. İlçe merkezi; Karabörek, Kemalli, Koman köylerinde zaman zaman yer değiştirdikten sonra yer değiştirdikten sonra şimdiki yerine yerleşmiştir. 1500 m rakıma sahip Alucra’nın yüzölçümü 1200 km²’dir.
Karadeniz bölgesi ile İç Anadolu bölgesi arasında bir geçit olmuştur. Karadeniz sahiline paralel uzanan dağlar, Alucra’ya yaklaştıkça yerini küçük dağlara, vadilere ve yaylalara bırakır. İlçe; Çamoluk, Şebinkarahisar, Dereli, Yağlıdere, Doğankent ilçeleri ve Gümüşhane ili ile çevrilidir. Alucra’da Tohumluk, Boyluca, Zil Ovacığı gibi önemli ormanlar mevcuttur. Akarsular arasında Bağırsak ve Moran dereleri vardır. Bölgede tahıl ürünleri üretilmektedir. Linyit, demir, bakır, kurşun, bakır gibi önemli maden yatakları bulunmaktadır. İklim İç Anadolu ikliminin karakteristik özelliklerini taşır. Kışlar sert yağışlı ve soğuk; yazlar serin ve kuraktır. Yıllık yağış miktarı 560 mm’dir. Merkezin nüfusu ise 12,436’dır. İlçede suni göletler oluşturularak balık yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ayrıca bal arıcılığı yapılmakta olup, yıllık 50 ton civarında bal üretilmektedir. Tarımsal ve hayvansal ürünler ise iç bölgelere pazarlanmaktadır. Örf ve adetleri İç Anadolu’yu yansıtmaktadır.
Kaynakça:
- Giresun Kent Kültürü- Giresun Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları/