Giresun ilinin arkeolojik ve etnografik eserlerinin bir araya getirildiği Giresun Müzesi, kalenin doğu eteğinde yer almaktadır. Günümüzde müze olarak kullanılan Gogora Kilisesi, 18. yüzyılda yerel Rum halk tarafından yaptırılmıştır. 1923 yılına kadar kilise işlevini sürdüren yapı, 1948-1967 yılları arasında hapishane olarak kullanılmış ve daha sonra restore edilmiştir. Yapı, 1988 yılında müze olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Yapı, yığma yapım sistemiyle inşa edilmiş olup inşasında kesme taş kullanılmıştır. Doğu batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olan yapı etrafı duvarlarla çevrili bir bahçe içerisinde yer almaktadır. Yapının dıştan üst örtüsü alaturka kiremit örtülüdür. Yapının ana girişi batı cephesinde bulunmaktadır. Kuzey ve güney cephelerinde de girişleri bulunmaktadır. Ana kapının iki yanında kabartma sütun profili yer almaktadır. Alınlık bölümü ise burma sütunçe ile bezenmiştir. Kapının çevresi çift sıra dikdörtgen ve saç örgüsü motiflerle çevrelenmiştir. Yapının diğer iki kapısında ikiz sütun ve sütunçeler kullanılmıştır. Kuzey kapısında “S” kıvrımlı sahte kemer uçları ile diş kesimi süslemeler dikkat çeker. Güney kapısında süsleme öğesi olarak burç motifi görülmektedir. Kilisenin naos bölümü iki sıra sütun ile üç nefe ayrılmış olup orta nef yan neflere göre daha geniştir. Sütunlar İyon başlıklıdır. Neflerin içten üst örtüsü tonozdur. Üçlü apsisi bulunan yapının orta nefe karşılık gelen orta apsisi daha geniş ve yüksektir. Tam ortada yüksek kasnaklı merkezi kubbe bulunmaktadır. Kubbede 12 adet pencere yer almaktadır. Kubbe içinde, merkeze doğru uzanan dört sütun ve tam ortada İsa tasviri yer almaktadır. Yapının tüm cephelerinde üçer adet dikdörtgen pencere açıklığı bulunmaktadır. Giresun Müzesi’nde, Eski Tunç Çağı, Hitit, Helensitik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait olmak üzere Arkeolojik ve Etnografik eserler sergilenmektedir. Bunların arasında pişmiş toprak heykelcikler ve kaplar, mimari parçalar, amphoralar, sikkeler yer almaktadır. Müzenin etnografya koleksiyonu, 19. yüzyıla tarihlenen giyim eşyaları, mutfak ve hamam eşyaları, silahlar, kilimler ve takılardan oluşmaktadır.
Mahzenin ilk salonunda, Sinop ve çevresine ait ‘Amphoralar’ sergilenmektedir. Müze binasının kuzeyinde yer alan bodrum kat üzerine üç katlı olarak inşa edilmiş yapının, Gogora Kilisesi’nden daha geç bir tarihte yapıldığı düşünülmektedir. Yapı, “Papaz Evi” olarak adlandırılmaktadır. 1993 yılında aslına uygun olarak restore edilen yapı, günümüzde müzenin İdari Binası olarak kullanılmaktadır. Mahzenler, Papaz Evi’nin batı duvarına bitişik olarak inşa edilmiş birbirine paralel iki mekândan oluşmaktadır. Mahzenler, beşik tonoz örtülüdür. Kilise binasının güney ve Papaz Evi’nin batı cephesinde iki adet çeşme yer almaktadır.
Kaynakça:
- Dokap - Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı/ Karadeniz'de Zamanın İzleri/Giresun