İl merkezi ve kıyı bölgelerinde çağdaş
giysiler giyildiği halde, iç kesimlerde geleneksel giysiler yaygındır.
Giresun’da peştamal kadın giyiminin değişmez bir parçasıdır. Cepkenler,
bindallılar, entariler yöremizde görülmektedir. Kadınlarda başa örtülen, bele
sarılan peştamalların değişik türleri vardır. Kadınlar başlarına “Keşan
peştamalı” denilen gösterişli ve ince bir dokumayı, bellerine de düz çizgili,
“direkli peştamal” olarak adlandırılan dokumayı sararlar. Kadınlar eskiden
canfes (üçetek) de giyerlerdi. Kadınlar; ev gezmelerinde, düğün ve bayram gibi
özel günlerde de başlarına altın tepelik, boyunlarına beşibiryerde ve kollarına
da hasır bilezik takarlardı. Hasır bilezikler günümüzde de büyük ilgi
görmektedir.
Eskiden dokunan yün
çoraplara günümüzde pek rastlanmamaktadır. Boyalı yaşmak ve çember, peştamal,
entari, hırka ve yelek günlük kadın giyimini oluşturmaktadır. Ayaklara eskiden
yaygın olarak giyilen kara lastik artık kullanılmamaktadır.
Şehir merkezinde de
görülen bu giyimin yanında modern giyim de yaygındır. Erkek giyiminde dağlık
kesimlerde aba-zıpka denilen, paçaları dar, baldırdan yukarısı bol (jokey)
pantolonlar eskisi kadar yaygın olmasa da halen giyilir. Bu giyimde sert iklim
şartlarının etkisi vardır. Erkek giyiminde aba-zıpkanın yanında, “ikilik”
denilen hâkim yaka gömlek, Çerkez kayışı, kama-bıçak, gümüş kamalık, başa
bağlanan kabalak ve çizme bulunmaktadır. Erkekler şehir merkezinde, kıyı ve
merkeze yakın kasabalarda ceket, pantolon gibi çağdaş giyimi tercih
etmektedirler. Cumhuriyetin ilk yıllarında tüm Giresun’da yaygın olarak
kullanılan kasket artık kullanılmamaktadır.
Günümüz Giresun Halkı
modern giyimi kullanmaktadır. Köy ve kasabalar ile yüksek dağ köylerinde
kadınlar ev içinde oyalı yaşmak veya çember, entari, peştamal veya şal
giyerler. Bazıları ayaklarına kara
lastik, bazıları kundura giyerler
KADIN KIYAFETLERİ
“Daha çok il
merkezinde olmak üzere zenginler tarafından giyilen ipek ve kadife entariler
yöreye has motiflerle süslenir. Ekonomik duruma göre altın, gümüş işlemeler
göze çarpar. Genelde canlı renklerden oluşan (sarı, kırmızı vs.) serbest
kıyafetlerdir. Kumaş olarak; eski yıllarda basma ve pazen olarak mevsimine göre
giyinilir. Eskiden çarşaf ve ferace giyilirdi. Bindallı ve üçetek tabir edilen
elbiseler de vardı. Giyim kumaşları şehir ve köylerde değişmekte olup, ipekten
yapma elbiseler kullanılabilirdi.
Cember, Çember, Çömber: Yörede
başörtüsü (tülbent), yemeni ve yazma olarak da bilinir. İnce ve seyrek
dokunmuş, üzerine kalıpla basılmış, elle boyanmış yaprak ve çiçek motifleri
bulunan, etrafı çeşitli renklerde ince boncuk, metalik beyaz pul ve iğne
oyalarıyla süslü, başta siyah olmak üzere değişik renklerde olan bez
bağlanır. Çemberin diğer bir adı da
“yaşmak” veya “bürümcek” olarak da geçmektedir.
Entari: Entari, üçetek veya bindallı olarak da tabir
edilir. Fistan üzerine eskiden “yağlık” takılırdı. Yöre giyiminde en çok
kullanılan model; beli büzgülü entari modelidir. Etek ve yaka kısmı fırfırlı
(volanla) veya dilimli; kolları uzun, kol ağızları manşetli veya büzgülü olup
lastik takılır.
Yağlık; Genellikle Görele ve çevresinde
kullanılır. Fistan üzerine ‘iman tahtası’ olarak tabir edilen göğsü kapatan
bezdir. Günümüzde kullanılmamakta
Yelek: Kolsuz sade modeli ile
yeni giyimi, kadife kumaşı ve işlemesiyle eskiyi hatırlatır. Kol ve yaka
kenarına işlemenin renginde harç ve uyumlu renkli sutaşı geçirilir. Yeleğin
sağ ve sol yanı ile arkası eskiden sırma tekniği ile (başta çiçek ve yaprak
olmak üzere) çeşitli desenler işlenir. Bele tam inmez, önde kendiliğinden
kapanabileceği gibi gizli kanca veya uçkurla içten bele bağlanır. Çeşitli
pamuklu bezlerden yapıldığı gibi en makbulü kadife olanıdır.
Göynek: Beyaz
ve krem rengi olan Göynek dokuma keten, kara keten ve bürümcükten yapılmıştır.
İçe giyildiği için bugün kullanılmamaktadır.
İç Donu (Tıman-Tuman): Eskiden uçkurlu ve
dize kadar uzun diz kısmı lastikli, “Tıman” adı verilen bezden yapılmaktadır.
Günümüzde halen yaygın olarak kullanılmaktadır.
Peştamal: Entarinin üzerine, bele bağladıkları, genellikle beyaz, kırmızı, enlice çizgili veya kareli peştamallar bağlanır. Buna yörede “Keşan” da denilir. Her gün iş içinde bulunan kadınların tarlada, mutfakta, yolda, pazarda belinde taşıdığı peştamal, oldukça süslü bir giysi olması yanında kadınların çalışırken üst başlarını kirlenmekten koruyan iyi bir önlüktür.
Acem Şalı:
Daha çok yüksek kesimlerde oturan kadınların bellerine sardıkları kalınca bir
kuşaktır. Kuşak, sırtında yük taşıyan kadının belinin incinmemesi bakımından
bir yastık (arkalaç) görevi görür. Özel gün ve düğünlerde giyilen püsküllü ve
desenli yün kuşaklara, Acem diyarından geldiği için “Acem şalı” denirdi.
Kolon – Kolan: Yassı ve enlice bağ.
Kalın yünden dokunur. Kaytandan daha incedir. Kadınların; sırtında yük taşımada
kullandıkları, ayrıca bellerine sardıkları bir bağdır.
Çorap: Yün ve ince sağlam pamuk
ipliğinden dokunmuş Fildegoz adı verilen değişik renklerde motiflerle süslü diz
kapağının altına gelecek şekilde uzunca örülmüş çoraplar giyilir.
Yemeni: Bir çeşit hafif ve kaba ayakkabı. Altı kösele olup değişik renkte deriden alçak topuklu olarak yapılır. Dağ köylerinde deriden yapılan çarık, çapula, yemeni, kent merkezinde ve sahil köylerinde mest, kundura giyilir. Ayrıca kara lastik, içi pamuklu bezle kaplı olduğu için terletmediğinden daha çok kullanılır.
TAKI VE AKSESUARLAR
Gümüş Tepelik: Cumhuriyet
öncesi gümüş tepeliği yalnızca genç kızlar takar, gelinler ve evli hanımlar
altın tepelik takarlar. Tepelikler genellikle duvak yerine kullanılan saf ipek
örtünün üzerine, genç kızlarda ise; iğne oyalı şifon eşarp üzerine takılır. Günümüzde ise bunlar kullanılmamaktadır.
Göğüse
Takılanlar: Yörede takı olarak altın, gümüş ve elmas her zaman rağbet
görmüştür. Bazı takı türleri günümüze kadar özelliğini bozmadan gelmiştir. Yörede
en çok beşibiryerde takılır. Bu altının yanlarına Osmanlı adı verilen Reşat
liralar takılır. Önceden kurdeleyle bağlanarak boyna takılan gerdanlık,
günümüzde zincire dizilerek takılır. Kulağa ise; elmas küpe, altın küpe (hasır
işi) takılır.Yörede liralarla birlikte boğaza at boncuğundan küçük,
çeşitli göz alıcı rengârenk boncuklar bağlanır. Bu lira ve boncuklar renkli
bezden yapılmış bir bağ ya da renkli bir kurdeleyle dizilmiştir.
Kola Takılanlar: Genç
kızlar gümüş bilezik, gelinler altın bilezik (hasır bilezik) takarlar. Her
gelinin mutlaka hasır bileziği bulunur. Aile durumuna göre her iki kola da
takılır.
Yüz Süslemeleri: Fındığın
ateş üzerinde yakılarak elde edilen kömürden kaşlara “Rastık” çekilirdi. Yüze
ise pudra sürülürdü. Bugün kozmetikten yararlanılıyor
ERKEK KIYAFETLERİ
Erkeklerde
kostüm olarak hâkim yaka beyaz gömlek, üstüne düğmeli yelek onun üstüne ise
uzun kollu belden bağlamalı aba giyilir. Altta belden bağlamalı zıpka,
ayaklarda el örme çorap, üzerine diz hizasında çizme giyilir. Başta ise
aba-zıpka kumaşından yapılmış kulak üzerinden bağlamalı “kabalak” adı verilen
başlık kullanılır. Aksesuar olarak, boyunda zincirli gümüş hamaylı, omuzdan
asılıp bel hizasına inen zincirli gümüş tütünlük, göğüs hizasına takılan beşli
gümüş köstek zincirleri, belde ise Çerkez kayışı ile kılıflı kama ve tabancalık
takılır. Kostüm kumaşının ana rengi siyahtır. Esas giyimin dokuması;
“karamantu” denilen keçi yününden yapılma, adına “çöpür” denilen ve siyah
renkli bir kumaştır. Bu kumaş kalın olup, 25 cm.'lik enlilikte kazık denilen dokuma
tezgâhında elle dokunurdu. Oldukça ağır bir kumaştır. Bugün ise normal siyah
renkli kumaşlardan yapılmaktadır.
Kabalak:
150 – 170 cm.
uzunluğunda, 24-25 cm. eninde çuha, karamantuladır, sağlam parlak kumaş ya da
şayak. Şayak, kaba bir şekilde dokunmuş, dayanıklı yünlü kumaştır. İplikleri
köyden köye ve çuhadan daha seyrek olarak dokunmuş lacivert veya siyah
renktedir. Kaba örgülü olmakla birlikte sıcak tuttuğundan özellikle köylüler
ve kasaba esnafı arasında ceket (aba) ve pantolon (zıpka) kumaş olarak
kullanılmıştır. Ortası başa yerleştirilecek şekilde dikilir. Bağlığın tepesine
bağlı püskülü vardır. Önde 6 cm. eninde 20 cm. uzunluğunda kaytan işlemesi
vardır. Arka tarafında 10 cm.’lik bir yırtmaç vardır. Bu yırtmaç kabalağın iyi
ve rahat bağlanması için yapılmıştır. Uzun kısımları uç kısımlarından içe doğru
30 cm. astarlıdır. Başa sarılarak kulak üstünde fiyonk şeklinde bağlanır.
Gömlek –
Mintan: El tezgahlarında 1900-1909 yıllarında erkekler için; Koluzobba
denilen eriş ve arağazı (dokuma tezgahlarında enine alınan iplik, atkı ipek ve
bürümcümle dokuma bir çeşit gömlek), yine yarım koluzobba yahut melez deline
ipeği az ve bürümcüğü fazla ikinci çeşit gömlek hilaliye denilen Çin pamuğu ve
ayrıca ipek ve bürümcük karışık dokunan erkek gömleğidir.
İç Göynek:
Yakasız ve önden üç düğmeli olarak uzun veya kısa kollu olarak kullanılır. İki
tip olarak mevsimine göre, yazın kara keten kumaşından yapılanı, kışın ise yün
olanı giyilmektedir.
Yelek: Ön
kısmı siyah kumaştan dikilmiştir. Arka kısmı boydan boya astarlıdır Yeleğin iç
astarı Karamantuladan olduğu gibi ipekten de olur. Yaka kısmında 12 cm. eninde
sırma işlemeler vardır. Sol omuza yakın bir konumdan aşağıya doğru bir dizi
düğme ile iliklenir. Kullanılan düğmeler siyah veya metalik beyaz renkte
(gümüşten) olur. Kol altında cepler bulunur. Gömleğin üzerine giyilir. Kruvaze
yelek, çift tarafı düğmeli olup, yeleğin arkası köprü bağı ile bağlamalı, yaka
kenarları kaytan işlemelidir.
Aba-Cepken: Siyah şayak
kumaştan yapılmıştır. Yakasız, kolları astarlı olduğu halde bedeni astarsızdır.
Sağ ve sol tarafta birer cebi vardır. Kruvaze olarak sağ solun üstüne
kapatılır. Genellik yaz sıcaklarında giyilmez. Zamanımızda bu parça pek
kullanılmaz. Ceket olarak yelek üzerine
giyilir. Kenarları ve kol üzeri “kaytan” denilen iplikten örme süslüdür.
Yanları yırtmaçlıdır.
Zıpka: Siyah kumaştan dikilmiş bir tür pantolondur. Bacak
kısmı, bacağı saracak şekildedir. Ağ ve arka kısmı körüklüdür. Zıpkanın ek
yerlerinde bacağın ön ve arkasından aşağıya doğru 1 cm. eninde kaytan işleme
vardır. Uzun uçkur ile önden arkaya dolanarak bağlanır. Paça kısmında ayağın
rahat geçmesi için yapılmış 10 cm.’lik yırtmaç bulunur.
Çorap: Koyun yününden elde örülmüştür. Siyah, beyaz ve kahverengi ayağı giyilen bir giysidir. Bugün; çizme içerisinde görülmediğinden kostüm olarak kullanılmamaktadır.
Çizme: Yörede sabuk veya salenk olarak adlandırılır. Boğaz kısmı yumuşak deriden ve meşinden yapılan altı kösele alçak topuklu, önce dikimli ve sivri burunlu siyah bir çizmedir. Boğaz kısmı katlanarak da giyilir. Ayrıca yörede körüklü çizme de giyilir. Diğer bir adı ise “sapuk” tur.
Çarık: Ayakkabı olarak yörede inek derisinden yapılan çarık giyilir. Çarıkların uçları sivri, boğazları açıktır.
TAKI VE AKSESUARLAR
Aksesuarlar; kuşak, kemer, hamail, nuska, köstek, bıçak, yağdanlık, barutluk, fişeklik ve “gavdanlık”tan oluşur.
“Nuska-Muska: Üçgen şeklinde olan muska gümüşten yapılır. Üzerinde çiçek ve ay-yıldız gibi işlemeler bulunur. Boyuna gümüş zincirle asılır.
Hamayil (Hamayli) : Gümüşten yapılmış nazar göz değmesin diye içine muska ve bazı ayetler koyulur. üzerine çiçek, ay yıldız, cami resimleri, padişah arması ve tuğrası işlenen, sigara tabakası büyüklüğünde zarif kutudur. Hamayil, gümüş zincirle birlikte sağ omuzdan sol koltuk altına doğru çaprazlama asılır.
Köstek Zinciri: Sol cebe konulan saate çok sayıda ince gümüş zincir bağlanır. Bu zincirlerin diğer uçları sağ üst yakaya tutturulur
Çerkez Kayışı: Yörede sırma silahlık, Çerkez kemeri olarak da bilinir. Siyah deriden yapılan kemerin ön kısmında bıçakları koymak için üst üste dikilmiş kayış gözleri bulunur. Bu kemerde aşağıya doğru sarkan gümüş işli uçları vardır.
Kama: Silah olarak kullanılır. İki ağzı da keskin büyük bıçaktır. Ucu sivri 25-30 cm. uzunluğunda, siyah bir kın içinde sol taraftan bele asılır.
Yağdanlık: Silah yağlamak için içinde yağ bulunan küçük bir kutudur. Kemere asılır. Bugün kullanılmamaktadır.
Barutluk: İçine barut koymak için kullanılan, küçük silindir şeklinde, etekleri pullu, uzun zinciri ile boyundan geçirilerek sağ veya sol koltuk altından Çerkez kayışı hizasına kadar gelen bölgeye asılarak kullanılmaktaydı. Bugün kullanılmamaktadır.
Fişeklik: Mermi koymak için kullanılan,bir uzun bir kısa iki parçadan oluşan fişeklik, bir parçası çapraz olarak gövdeye sarılarak, diğer parça ise bele sarılarak kullanılırdı.
Gavdanlık: Gav (kav), ateş veya sigara yakmak için çakmak çakarak tutuşturulan maddedir. (mantar kavı, bez kavı vb.). Kavlık, sigara veya gerektiğinde ateş yakmak için içine kav, çakmak taşı, gazlı bez, pamuk ve çakmak konan siyah meşin, bezden bir torbadır. Kemere asılır. Bugün kullanılmamaktadır.
Kaynakça:
- Giresun Kent Kültürü- Giresun Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları/